Tohum
  • Tohum Dergisi
  • Günün Yazısı
  • Yazarlar
  • Eski Sayılar
Subscribe
Tohum
Tohum
  • Anasayfa
  • Eski Sayılar
  • Kategoriler
    • Tohum Dergisi
    • Yazarlar
    • Eski Sayılar
    • Günün Yazısı
  • KÜNYE
  • Günün Yazısı
  • Tohum Dergisi
  • 27 Kasım 2017
  • TOHUM

Tohum_SonBahar_2017.indd

KUDÜS’ÜN ON SEKİZ KAPISI

Bu kapıları sayı ve isim olarak vermemin nedeni, İsrail işgalindeki Kudüs’te sadece bu kapıları tutma (dolayısıyla Eski Şehir’i zapt u rapt altına alma, şehrin nefeslendiği noktalara oturma) amacıyla kullanılan Yahudi askerlerinin sayısını bildirmek içindir.

Kudüs’ün Eski Şehir olarak bilinen alanı, 4.018 met- re uzunluğunda bir surla çevrilidir.

Bu sur, en son Kanuni Sultan Süleyman tarafından (1542 yılında) yeniden yaptırılmıştır. Bugün itibariyle, söz konusu sur üzerinde Eski Şehir’e açılan şu dokuz kapı bulunmaktadır:

Halil Kapısı (Bab el-Halil / Hebron Gate / Yafa Kapısı); Davut Kapısı(Bab el-Davud / Zion Gate ); Nebi Kapısı (Babü’n-Nebi); Mağribliler Kapısı (Bab el-Mağribi / Dung Gate); Rahmet Kapısı (Bab er-Rahme / Golden Gate); Aslanlı Kapı (Bab el-Asvad / Lions’ Gate); Çiçek Kapısı (Babü’s-Sahira / Herod’s Gate); Şam Kapısı (Nablus Kapısı / Sütun Kapısı / Bab el-Amud / Damascus Gate); Yeni Kapı (Bab el-Cedid / New Gate). Eski Şehir’in içinde, 144 dönümlük araziyi kaplayan Beytü’l-Makdis’e (Harem-i Şerif’e) de yine şu dokuz kapıdan girilir: Bab el-Esbat; Bab el- Hutta; Bab el-Gavanima; Bab en-Nazır (Meclis Kapısı); Bab el-Hadid; Bab el-Kataniye (Pamukçular Kapısı); Bab el-Tahare; Babü’s-Silsile (Zincir Kapısı); Bab el-Mağribe.

Bu kapıları sayı ve isim olarak vermemin nedeni, İsrail işgalindeki Kudüs’te sadece bu kapıları tutma (dolayısıyla Eski Şehir’i zapt u rapt altına alma, şehrin nefeslendiği noktalara oturma) amacıyla kullanılan Yahudi askerlerinin sayısını bildirmek içindir.

İsimlerini zikrettiğim on sekiz kapının her birine ikişer manga asker yerleştirildiğini düşünürsek, sur ve Harem kapılarında 360 tam teçhizatlı Yahudi asker bulundurulmaktadır.

Bu ortalama bir sayıdır. İhbar bahanesiyle, Yahudi çocuklarını okul-ev gidiş dönüşlerinde korumak gayesiyle Eski Şehir’de bulundurulan asker sayısı günlük olarak binin üstündedir. Cuma günleri ise bu sayı üç bini aşmakta ve dolayısıyla 4.018 metrelik uzunluğuna göre Eski Şehrin surlarında, her bir metreye bir İsrail askeri yerleştirilmiş olunmaktadır.

İşte bu nedenle, gündemden hiç düşmeyen İsrail zulmüne, baskılarına ve katliamlarına dair haberlerde öncelikle bu on sekiz kapının isimleriyle karşılaşıyoruz.Akşam saatlerinde, çocuklarına bisküvi almak için, Via Dolorosa’nın girişindeki evinden çıkan sağır ve dilsiz genç bir Filistinli anne, dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle Aslanlı Kapı’nın önünde İsrail askerleri tarafından şehit edilir.

Yine İsrail askeri, yine Aslanlı Kapı’da aracını başka yere park etmesini istediği Filistinli bir üniversite öğrencisini, el fenerine uzanmak için eğildiğinde yaylım ateşine tutarak şehit eder.

Fatma Afif adında on altı yaşındaki Filistinli bir genç kız, İsrail askerleri tarafından Şam Kapısı’nda şehit edilirken, ona yardım etmeye gelen Filistinliler, adına karakol denilen işkence yerlerine götürülmek üzere tutuklanarak zırhlı araçlara bindiriliyor.

Şam Kapısı, tarihte Kudüs’e yönelik saldırıların da en yoğun olarak yapıldığı kapıdır. Bu nedenle Kanuni Sultan Süleyman, bu kapının önünde savunma maksatlı olarak bir su kanalı ve onun üstüne de bir köprü inşa ettirmiştir.

O kanalda bugün itibariyle su yoktur ancak köprüye amfi – tiyatro düzenindeki merdivenlerden inilmektedir. Bu nedenle Kapı’nın önü geniştir ve çifte tahkimata da uygundur. Nitekim, sürekli olarak kapının cadde tarafında, merdivenlerde ve kapı önünde iki manga İsrail askeri bulundurulmaktadır.

kudusun18kapisiicmanset

Şam Kapısı, Eski Şehir’in en hareketli kapısıdır. Çünkü Kıyamet Kilisesi’ne, Burak Yolu’na, Silsile Kapısı’na ve Pamukçular Çarşısı’na en seri olarak buradan ulaşılır. Ayrıca çarşılar ve lokantalar da bu kapıdan başlayıp Harem’e bağlanan sokaklarda, geçitlerde yer alır.

İsrail askerleri, bu kapıdan girenlerden çok asıl Eski Şehir’den çıkan Filistinli gençleri özellikle durdurup çantalarını, üstlerini ararlar. Bu öyle normal bir arama değildir. Çantaları didik didik edilir, üstleri yumruklarcasına aranmakla kalınmaz, güya silah, patlayıcı arama bahanesiyle coplarla bacakları dövülür.

Kısaca, bir Filistinli genci sinir krizine uğratacak her ne yapılabilirse o yapılır.

Askerlerin siyahi olanları edepsizliklerini, ukalalıklarını ve sırıtkanlıklarını başlı başına bir tahrik aracına dönüştürürler.

Bu bakımdan, genç Filistinliler Kudüs’ün kapılarından potansiyel bir şehit olarak girerler ve çıkarlar.

Çünkü Kudüs’ün on sekiz kapısı, korkuyu bir cinnet mührü olarak alınlarına yapıştırmış İsrail askerlerince tutulmuştur ve onların varlığı tahkir, taciz, saldırı ve ölüm demektir.

Ömer Lekesiz / Edebiyat Eleştirmeni, Yazar

Sayı 159 / Sonbahar 2017

TOHUM

Previous Article
  • Günün Yazısı
  • Tohum Dergisi

  • 25 Kasım 2017
  • TOHUM
View Post
Next Article
  • Günün Yazısı
  • Tohum Dergisi

  • 28 Kasım 2017
  • TOHUM
View Post
Kategoriler
  • Eski Sayılar (16)
  • Günün Yazısı (215)
  • Nostalji Tohum (19)
  • Tohum Dergisi (171)
  • Yazarlar (3)
Facebook
Navigation
  • Tohum Dergisi
  • Günün Yazısı
  • Yazarlar
  • Eski Sayılar
Arşivler
  • Temmuz 2021 (5)
  • Nisan 2021 (43)
  • Haziran 2020 (1)
  • Mayıs 2020 (1)
  • Nisan 2020 (7)
  • Mart 2020 (1)
  • Temmuz 2019 (7)
  • Haziran 2019 (11)
  • Şubat 2019 (16)
  • Ocak 2019 (19)
  • Aralık 2018 (9)
  • Kasım 2018 (2)
  • Ekim 2018 (4)
  • Nisan 2018 (9)
  • Mart 2018 (11)
  • Şubat 2018 (1)
  • Aralık 2017 (5)
  • Kasım 2017 (9)
  • Ekim 2017 (2)
  • Temmuz 2017 (4)
  • Haziran 2017 (12)
  • Mayıs 2017 (13)
  • Nisan 2017 (4)
  • Mart 2017 (20)
  • Şubat 2017 (2)
  • Ocak 2017 (9)
  • Aralık 2016 (6)
  • Kasım 2016 (8)
  • Ekim 2016 (2)
Tohum
  • Tohum Dergisi
  • Günün Yazısı
  • Yazarlar
  • Eski Sayılar
Tohum Dergisi

Input your search keywords and press Enter.