Eğitime dair bir dosya konusu hazırladığımız sayıda eğitimcilerin istifade edebileceği kitapların bir kısmına da yer vermek istedik.
TÜRKİYE’NİN MAARİF DAVASI
Nurettin Topçu
Cumhuriyet devri Türk düşüncesinin önemli mütefekkirlerinden biri olan Nurettin Topçu’nun maarif mefhumu çerçevesinde çeşitli mecmualarda yayımlanan makaleleri ve farklı mekânlarda verdiği konferansların metin haline getirilmesiyle oluşturulan meşhur eseri Türkiye’nin Maarif Davası, eğitim meselesine dair söz sahibi olmak isteyen herkes için referans teşkil ediyor. Nurettin Topçu eserinde, ahlâk üzerine vurgu yaparak temelsiz eğitimin faydasız olacağını belirtir. Öğretmeni merkeze alan bir eğitim anlayışı vardır; İskender’in “Babam beni gökten yere indirdi, hocam beni yerden göğe yükseltti.” sözü gibi örneklerle bu düşüncesini temellendirir. Öğretmeni düzeltirsek maarifi düzeltebileceğimizi savunur. Ona göre maarif demek muallim demektir; Millî Eğitim Bakanlığı ise sadece düzenleyici bir cihazdır.
Topçu, yabancı dilde eğitime şiddetle karşı çıkar, yabancı mekteplerin ‘millet kültürüne sokulmuş hançer’ olduklarını ifade eder. Din dersinin ilkokulda, dinî menkıbeler ve ahlâk aşısı halinde her sınıfta okutulması gerektiğini söyler. Üniversiteye imtihanla öğrenci alınmasını orta öğretimi inkâr olarak niteler. Maarif meselesinin diploma avcılığına dönüştüğünü belirtir. Ülke olarak maarif meselemize dair eserde ele alınan temel konuları çözüme kavuşturamamış olmamız üzerine ayrıca düşünmemiz gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin Maarif Davası hâlâ güncelliğini koruyan bir başvuru metnidir.
MİLLİ KÜLTÜR MES’ELELERİ ve MAARİF DAVAMIZ
Samiha Ayverdi
Sâmiha Ayverdi, son yüzyılın büyük bir muharriri olarak eğitim, kültür ve tarih gibi hayati meselelerde sayısız makaleler yazmış, konferanslar vermiştir. Kendisinin toplam 39 eseri bulunmaktadır. Bunlardan biri de 1949-1975 yılları arasında yazılmış ve yayımlanmış makaleleri ve röportajlarından oluşan Millî Kültür Meseleleri ve Maârif Dâvâmız isimli eserdir. Yaklaşık üç asırdır eğitim ve kültür sahalarında yaşadığımız sıkıntıların ele alındığı kitaptaki yazıların ana fikri bir eğitim felsefesi oluşturamayışımızdır.
Sâmiha Ayverdi de Nurettin Topçu gibi öğretmen merkezli bir yaklaşıma sahiptir; ona göre bugün Türkiye’nin kördüğümü öğretmenliktir. Tarihî ve millî şerefimizi bir yana itip kütleyi taklit etmemizi bugün yaşadığımız karmaşanın temel sebebi olarak görür. Bu yüzden evvelâ eski medeniyetimizi restore edip onu, câhil ve gafil bırakarak yabancı hayranı kıldığımız nesillerin önüne bütün ihtişâmı ile koymamız, böylece işe kendi kendimizi uyandırmaktan başlamamız gerektiğini vurgular. İlk müdâhele edilmesi gereken maârif davasının, Türk dili olduğunu ifade eden Sâmiha Ayverdi, yabancı memleketlerde ihtisas uygulamalarını hususen eleştirir. Din adamını toplumun merkezine oturtarak onun üzerine düşülmesi gerektiğini savunur.
AYAKLI KÜTÜPHANELER
Dursun Gürlek
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli kültür tarihçilerinden Dursun Gürlek’in kaleme aldığı Ayaklı Kütüphaneler, son yıllarda yazılmış en kıymetli biyografi eserlerinden. Yazarının tevazu ile ‘hiçbir iddiası olmayan basit bir eser olarak’ nitelendirdiği Ayaklı Kütüphaneler, hakikatte tam da toplumsal olarak ihtiyaç duyduğumuz hasletleri barındıran zirve şahsiyetleri anlatıyor.
Özellikle eğitim, siyaset ve sivil toplum alanında faaliyet gösteren herkesin okuması gereken eser, Gelenbevî İsmâil Efendi’den Babanzâde Ahmet Naîm’e, İsmâil Sâib Sencer’den İbnülemin Mahmud Kemal İnal’e kadar birçok ilim adamımızı çok güzel bir Türkçe ve ibretlik hikâyelerle ele alıyor. Birçok mecrada gençlerimizi yetiştirmenin öneminden bahsedilen şu günlerde, Ayaklı Kütüphaneler gibi eserleri mutlaka araç olarak kullanmalı; bu ve bunun gibi eserlerde anlatılan şahsiyetlerle günümüz gençliği arasında bir sevgi bağı kurmaya çalışmalıyız.
ROBERT KOLEJ UĞRUNDA BİR ÖMÜR
Cyrus Hamlin
Bugün tarihî misyonunu büyük ölçüde Boğaziçi Üniversitesi’ne devretmiş olmakla birlikte halen ülkemizin belli bir kesiminin gözde eğitim kurumlarından biri olan Robert Kolej’in kuruluş süreci ve bu kuruluşta başrole sahip Cyrus Hamlin’in hayat hikâyesi genel okuyucu için ilk başta önemsiz görünebilir. Ancak konuyla ilgili yazılmış olağan dışı bir kitap olarak Robert Kolej Uğrunda Bir Ömür’ü okuduğumuzda meselenin bir eğitim müessesesinin kuruluşu meselesinden çok daha geniş bir sahayı ilgilendirdiğini anlıyoruz.
Kırım Harbi, Girit İsyanı gibi hadiselere dair birçok bilgi de ihtiva eden eser, Amerikalı bir misyonerin 19. yüzyılın ikinci yarısında çok önemsiz addedilen şahsi gayretinin sonuçlarının bugün nasıl bir noktaya geldiğini göstermesi açısından ibret verici. Oldukça hacimli olmasına rağmen sade bir üslupla kaleme alındığı için bir çırpıda okunabilen Robert Kolej Uğrunda Bir Ömür, mütercim Ayşe Aksu’nun harika dipnotlarıyla birlikte ayrı bir değer kazanmış.
BİR EĞİTİM TASAVVURU OLARAK MAHALLE/SIBYAN MEKTEPLERİ
İsmail Kara & Ali Birinci
Eğitim-öğretim, çocuk ruhu, din kültürü, mimarî, folklor, mahalle, insan ilişkileri, örf ve adetler gibi birçok bakımdan ele alınabilecek, mahalle mekteplerindeki tedrisat, okumanın değeri ve muhtevası, bilginin istikameti ve çocukların yetiştirilmesiyle ilgili hatıralar ve tespitlerden oluşan Bir Eğitim Tasavvuru Olarak Mahalle/Sıbyan Mektepleri isimli eserin ilk baskısı Mahalle Mektebi Hatıraları adıyla 1997 yılında yapılmış.
Yazarlarının tahmininden daha fazla ilgi görüp bazı anaokullarında öğretmen-veli ortak çalışmalarında ders kitabı gibi okutulup tartışılması ve akademik araştırmalarda kaynak olarak kullanılması, muhtevanın genişletilmesine vesile olmuş. Eserde çoğu hatırat, az bir kısmı deneme ve hikâye, birkaç tanesi tetkik ve belge niteliğinde 39 metin bulunuyor. Hem tamamlayıcı bilgi kaynağı hem de estetik unsur olsun diye sayfalar arasına itina ile serpiştirilmiş fotoğraf, kartpostal, minyatür, resim ve karikatürlerden oluşan görsel malzeme, mahalle mekteplerine yapacağı tarihî yolculukta okuyucunun işini kolaylaştırıyor.
OKULSUZ TOPLUM
Ivan Illich
Okulsuz Toplum, son dönemde ülkemizde müfredat tartışmaları üzerinden gündeme gelen eserlerden biri olsa da ilk baskısını 1971 yılında yapmıştır.
Kitap temel olarak kişinin yetenek merkezli ve kendisine özgü bir eğitim alması gerektiğini savunurken kurumsallaşan ve devlet eliyle tek tip haline getirilen okul yapısına hayal gücünü sınırladığı için karşı çıkmakta. Eserde okulun getirdiği sınırlılıklar ile herkesin aynı şartlarda eğitim alma imkânının olmamasından hareketle okulsuz bir toplumun daha özgür olacağı savunuluyor. Millî Eğitim Bakanlığı tavsiyeli kitap, bir tartışma zemini oluşturacak içeriği ile her eğitimcinin okuması gereken bir eser. Bununla beraber kitabın tezleri, bir nevi sağlık camiasındaki ticarileşme sebebiyle tüm hastaneleri ve kimyasal ilaçları reddetmek gibi genel bir reddetme olarak da düşünülebilir. Fakat neden olmasın; başka bir toplum ve başka bir eğitim sistemi de pekâlâ mümkün olabilir…
EĞİTİM: BİR KİTLE İMHA SİLAHI
John Taylor Gatto
Gündemde olan çeviri eserlerden biri de Eğitim: Bir Kitle İmha Silahı ismini taşıyor. Kitap, zorunlu eğitim yoluyla toplumların nasıl yönlendirildiği üzerinde yoğunlaşıyor. İlk baskısını 2009 yılında yapan bu kitap özellikle Amerika’daki eğitim sistemine ve bağlantılı olarak ekonomik sisteme eleştirilerini çeşitli somut örnekler üzerinden getiriyor. Yazara göre okula devamlılık ve kurallara uymak, dünya sisteminin devamlılığı için temel gereksinimdir. Genç zihinlerin ileride iyi işçiler olabilmeleri için zamanında sömürgeleştirilmesi gerekir. Bu yönüyle okul merkezli eğitim kasıtlı bir nüfus yönetimidir.
Ayrıca kitle olarak okullaşma özgür ve özgüven sahibi bir birey olmanın önünde engeldir. Hayat ve eğitimin birbirinden ayrı olmadığı, öğrenmenin açık kaynaklardan sağlanacağı kişiye özgü bir eğitimi tavsiye eden yazar, bu yönüyle Okulsuz Toplum yazarı Ivan Illich ile benzer bir iddiayı destekliyor.
Ali Çiçek / Türkiye Maarif Vakfı Hizmet İçi Eğitim ve Yetenek Geliştirme Daire Başkanı
Tohum Sayı 162 / Kış 2019