Tohum Dergisi olarak bu sayımızın dosya konusunu olan “kariyerizm”i gençlerle de konuştuk. Soruşturma kapsamında kalem uzattığımız gençlere, kariyer sahibi olmanın önemi ile kariyerizm’in siyasi, dini, toplumsal etkilerini kıyaslayacakları birkaç soru yönelttik. Kariyer denilince zihinlerinde canlanan kavram ile gerçek hayattaki karşılığını kıyaslamalarını istediğimiz genç kalemler, modern çağın kariyere bakışını anlattı.
Gençlere yönelttiğimiz sorular ve aldığımız cevaplar:
* Kariyer denilince aklınıza ilk olarak hangisi geliyor? Diploma veya belge alma, meslekte ve bilimde derinlik, yetki, unvan ve pozisyon…
* Okullarda zaman zaman düzenlenen kariyer günlerini nasıl buluyorsunuz; faydası, eksiği nedir size göre?
* Sizce Mimar Sinan kariyer sahibi miydi, usta bir mimar mı?
*”Filan kişi kariyer sahibiydi” denilince o insanın hangi özellikleri zihninizde canlanır?
RUKİYE YILDIZ
(İlahiyatçı)
Kariyer deyince benim aklıma ilk olarak meslekte ve bilimde derinlik geliyor. Okullarda düzenlenen kariyer günlerinin bilimde derinleşmeyi değil; unvan ve pozisyon sahibi olmayı öne çıkardığını düşünüyorum. Günümüzde kariyer sahibi olmanın göstergesi kişinin aldığı diploma ve unvanlardan ibaret. Eğitim süresince edindiği belgelere ve sertifikalara bakılarak kariyeri belirleniyor. Bana göre Mimar Sinan usta bir mimardı..
ÖZNUR ALTINDAL
(Sosyolog)
Kariyeri ben meslekte ve bilimde derinlik olarak tanımlayabilirim. Günümüzde okullarda, öğrencilere yönelik düzenlenen kariyer günlerini faydasız ve boş buluyorum. Çoğu öğrencinin de bu kariyer günleri ismiyle düzenlenen etkinlikleri çok fazla ciddiye aldığını düşünmüyorum. Kariyer sahibi denilince benim zihnimde mesleğinin ve işinin ehli olan kişi tanımı canlanıyor. Mimar Sinan usta bir mimardı.
BETÜL OCAKLI
(Edebiyat)-Müdür Yardımcısı
Kariyer denildiğinde aklıma ilk gelen meslekte ve bilimde derinlik ve yetki. Çünkü insan hangi konumda olursa olsun konumun hakkını verdiğini düşündüğünde kariyer sahibi olduğu inancını taşır.
Kariyer günlerinin hem kariyer sahibi için hem de onu dinleyen kitle için olumlu bir etki uyandırdığını düşünüyorum ancak bu organizasyonun amacına uygun olmadığı zamanlarda yani kitlenin beklentisinin kariyer sahibi tarafından karşılanmadığı zamanlarda bu ihtiyacın karşılanamadığını düşünüyorum.
Bence Mimar Sinan becerisi ve zekâsıyla öngörüsü ve fehmiyle derinliği yakalayan gerçek bir sanatçıydı. Ustalığı da işini ciddiye alarak aşkla yapmasından ileri gelmekteydi. Tüm bu saydıklarımın yanında Mimar olan Mimar Sinan’dan bahsedeceksek evet kariyer sahibiydi ancak eserlerindeki anlam ve derinlikten bahsedeceksek o şu ana kadar henüz hiçbir kalfanın ulaşamayacağı bir ustalığa sahipti.
Bugün kariyer sahibi bir kişi benim için öncelikle mensubu olduğu mesleğe dair aldığı eğitim, yaptığı işteki farklılık iktifa eden becerileri, başarıları ve tabii ki emek göstermedeki gayretiyle öne çıkmakta.
ESRA DOĞAN
(Din Kültürü Öğretmeni)
Kariyer denince aklıma ilk gelen şey yetki olur. Kişi bulunduğu konumda yetki sahibi ise o konuda yeterli de olmalıdır. Bir alanda yeterli olabilmesi için de mesleğinde bilgi sahibi olması gerekir desek de modern çağda kariyeri diploma ve belgeden ayrı düşünemiyoruz. Günümüzde kariyer günlerinin öğrencilerin tecrübe sahibi kişilerle fikir alışverişinde bulunmaları açısından önemi büyük. Böylece öğrenciler ilgi duydukları mesleklerin avantajlarını ve dezavantajlarını öğrenerek meslek seçimlerinde daha doğru karar verme imkânına sahip oluyor. Ülkemizde özellikle devlet okullarında bu projenin eksik kaldığını düşünüyorum. Düzenlenen kariyer günleri çoğu okullarda yılda sadece bir defa gerçekleşiyor. Bazı okullarda ise öğrenciler bu konularda desteklenmiyor bile. “Kariyer” ve “usta” kelimelerini bulundukları zaman içinde değerlendirmek daha doğru olacağından Mimar Sinan için usta bir mimar diyebilirim. Kariyer sahibi bir kişi alanında uzmanlaşmış, tecrübe sahibi, iyi bir pozisyonda yetkilerini kullanan biridir bana göre.
ESMA BOZDOĞAN / GÜL EBRAR BAŞAR
Tohum Sayı 163 / Bahar 2019