PROF. DR. RECEP ŞENTÜRK
Toplumsal barış, kalkınma ve ilerleme ehliyet ve liyâkati temel alan bir sisteme dayalıdır. Olmazsa olmaz şartıdır. Eğer ehliyet ve liyâkate dayalı bir siyasi sistem, ekonomik sistem, kültürel sistem, sosyal sistem yoksa bir ülke asla ve asla kalkınamaz, ilerleyemez. Bugün Türkiye olarak kalkınmayı hedefliyoruz. Aslında bugün değil 200 yıldır bu hedefimiz var. İnşallah bunu ehliyet ve liyâkate dayalı bir sistem kurarak gerçekleştireceğiz. Bu aynı zamanda adâletin ve toplumsal barışın da ön şartıdır.
Ehliyet ve liyâkate dayalı bir sistem yoksa o toplumda adâlet olmaz, adâlet yoksa toplumsal barış da olamaz. Bu evrensel bir sorun. Tüm dünyada bir tarafta ehliyet ve liyâkatle bir yerlere gelmek isteyenler var, bir tarafta da imaj ve etiketleriyle, bağlantılarla bir yerlere gelmek isteyenler var. Batıda ehliyet ve liyâkate dayalı sisteme meritokrasi ismi veriliyor. Meritokrasinin zıddı aristokrasi. Yani soyundan dolayı bir yerlere gelmeye çalışanlar. Oligarşi, nepotizm, partizanlık, kakistokrasi, idiokrasi gibi isimler verilmiş. İdiokrasi, çok güzel bir kelime, ahmakların üst makamlara getirildiği bir sistem demek. Sırf imajlarından, etiketlerinden dolayı… Meritokrasinin temelinde adâlet vardır. Meritokrasinin olmadığı yerde zulüm, adâletsizlik ve ayrımcılık vardır. İslam, meritokrasiyi savunur. Yani liyâkate dayalı bir sistemdir. İslam, nomokrasiyi savunur, yani hukuka, ahlaki kurallara ve değerlere dayalı bir sistemdir. Şu üç soruyu ele alacağım. “Ehliyet ve liyâkat nedir? Adâlet ve toplumsal kalkınmayla ilişkisi nasıldır?” İkincisi, “Liyâkat ve ehliyetin ölçütleri nelerdir, kriterleri nelerdir? Bir kişide eh liyet ve liyâkat olmadığını hangi ölçütlere göre değerlendiririz?” Üçüncüsü, “Liyâkat ve ehliyet sahibi bir nesli nasıl yetiştirebiliriz? Böyle bir nesil yetiştirebilmek için nasıl bir eğitim sistemine ihtiyacımız vardır?” İmam hatipler kuruluşlarından beri liyâkat ve ehliyet sahibi insanlar yetiştirmeyi hedefliyor. Etiket ve imaj peşinde koşmayan insanlar da imam hatipleri tercih ediyor. Çünkü imam hatipten çok daha yüksek başka okullar var, özellikle de zeki çocuklara etiketi olan o okullara gitmeleri tavsiye ediliyor. Ama imam hatipler ehliyet ve liyâkati hedefliyorlar. Öğrencilerine ehliyet ve liyâkat vadediyorlar. Ehliyet ve liyâkatin ölcülerini de kendi kül türümüzden, medeniyetimizden ve dinimizden alıyorlar. Çünkü her kültürde ehliyet ve liyâkatin kriterleri, ölcütleri değişebiliyor. Bu yüzdendir ki, milletimiz de imam hatiplere teveccüh ediyor. Çünkü burada verilen eğitimle milletimizin kültürü; değerleri, ehliyet ve liyâkat ölcütleri örtüşüyor. Milletimiz bu okullara ve bu okulların mezunlarına teveccüh gösteriyor. En düşük mertebelerinden ülkemizin en üst yönetim makamı olan cumhurbaşkanlığına kadar bu tür makamları milletimiz imam hatip mezunlarına güvenle teslim ediyor. Çünkü milletimiz şunu düşünüyor, “Bu okulun mezunu liyâkat ve ehliyet sahibidir.