TAHA HÜSEYİN KARAGÖZ
1934 yılında alınan tartışmalı kararla müzeye çeviren Ayasofya’nın içinde namaz kılanlar gözaltına alınırken Papa’nın dua etmesine izin verilmesi krizi, bazı dönemlerde bakımsızlıktan çöp esaretine mahkum edilmesi, kutsal mekanın içinde yapılan dans gösterisi ve yıllar süren müze esaretinden sonra Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ünvanını alarak yeniden cami olarak açılmasına uzanan hikayesi, birçok tarihi olayı da içinde barındırıyor.
Cumhuriyet’in ilanından 11 yıl sonra, tarihler 1934’ü gösterdiğinde alınan Bakanlar Kurulu kararıyla fethin sembolü Ayasofya ‘müze’ olarak tanımlandı. Bu karar, 86 yıl sürecek ulusal ve uluslararası pek çok tartışmanın da fitilini ateşledi.
PAPA’NIN DUASI
1950’li ve 60’lı yıllarda bir kısım gazeteler tarafından “maddi getirisi” üzerinden haberleştirilen Ayasofya, 26 Temmuz 1967’de ilk krize sahne oldu. Türkiye’yi ziyaret eden Papa 6. Paulus, Cumhurbaşkanı Sunay ve Başbakan Demirel tarafından İstanbul’da ağırlandı. Ayasofya’yı ziyaret eden Papa burada diz çöküp dua etti, istavroz çıkardı.
Paulus’un bu hamlesi karşısında kol saati hediye ettiği Cumhurbaşkanı Sunay’ın ve çalışma masası takımı verdiği Başbakan Demirel’in hiçbir tepki göstermemesi infiale neden oldu.
Yurdun dört bir yanından yükselen tepkiler, Milli Türk Talebe Birliği’nin eylemiyle sembolleşti. Aralarında İsmail Kahraman’ın da olduğu bir grup MTTB’li Ayasofya’ya girerek namaz kıldı. Namaza duran gençler apar topar gözaltına alındı.
“BUGÜN MÜ YARIN MI BILEMEM…”
Necip Fazıl Kısakürek MTTB’de gerçekleştirdiği Ayasofya konferansında, 55 yıl sürecek mücadeleyi şu sözlerle özetliyordu:
“Gençler! Bugün mü yarın mı bilemem. Fakat Ayasofya açılacak. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilir. Ayasofya açılacak. Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar zincire vurulmuş, kan revan içinde masumlar gibi ağlaya ağlaya üstünü başını yırta yırta onun açılan kapılarından dışarıya vuracak.”
SIYASETTE ILK ADIMLAR
Siyaset dünyasında Ayasofya hakkındaki ilk çıkış, genç politikacı Necmettin Erbakan’dan geldi. Milli Nizam Partisi’nin lideri Erbakan’ın en büyük vaadi “Parlamentoyu Ayasofya’da toplamak” oldu.