EMİNE DOLMACI
Ayasofya 1934 yılında müzeye çevrildikten sonra, 2020 yılında tekrar cami oldu. Bu süreçte çok ciddi mücadeleler verildi. Siz MTTB Genel Başkanı iken Ayasofya için hangi mitingleri ve eylemleri yaptınız?
Bu konuda yaptığımız onlarca faaliyet vardır. Bir sivil toplum kuruluşu olarak ilk defa 29 Mayıs 1965 Cumartesi günü Sultanahmet Meydanı’nda yapılan İstanbul’un Fethi Mitingi’ni MTTB tertiplemiştir. Nevzat Kösoğlu ve Niyazi Özdemir’in başkanlığındaki tertip komitesinde miting takdimcisi olarak yer almıştım. Genel Başkan selefim olan Rasim Cinisli idi. Prof. Şahabeddin Tekindağ, Prof. Faruk Kadri Timurtaş, Doç. Nurettin Topçu gibi çok güçlü konuşmacı kadrosu vardı. Rüstem Kocadurmuş’un o davudi sesi ile okuduğu üstat Ali Ulvi Kurucu’nun yazdığı “Ayasofya’’ şiiri hâlâ kulaklarımdadır.
O dönemin gençliği için Ayasofya ne anlam ifade ediyordu?
Ayasofya, bizim kara sevdalarımızdandı. Tam istiklalimize ulaşmamızın sembolü idi, kapatılmasının hiçbir izahı yoktu, olmazdı. Uğradığımız ihanetin izahı yoktu. Devletimizin protokol cami cülûs törenlerinin, bayram namazlarının kılındığı, resmi iftarların verildiği ulu camimiz esir edilmişti. Atamız Fatih’in vakfı, emaneti, fethin nişanesini nasıl kapattılar iz’ana sığmıyor. Bu milli ıstırabı devamlı duyduk ve Ayasofya konusunu hep diri tuttuk.