Tohum
  • Tohum Dergisi
  • Günün Yazısı
  • Yazarlar
  • Eski Sayılar
Subscribe
Tohum
Tohum
  • Anasayfa
  • Eski Sayılar
  • Kategoriler
    • Tohum Dergisi
    • Yazarlar
    • Eski Sayılar
    • Günün Yazısı
  • KÜNYE
  • Günün Yazısı

“OLMAK”, BENLİĞE KARŞI BİZLİĞİ SESLENDİRİR.

  • 12 Temmuz 2021
  • TOHUM

MUHAMMED ENES KALA

Felsefe tarihinde büyük filozoflar da insanı doğruya, iyiye ve güzele ulaştıran yolları keşfedebilen, bir şahsiyeti aramışlardır. Böyle bir şahsiyetin imkânını, insanın yaşadığı gibi ölebilme cesaretinde saklı olduğunu yaşamıyla bizlere gösteren Sokrates kadar, Aristoteles de böylesi bir şahsiyet inşasının imkânlarını teorik zeminde sorgulamıştır. Phronesis (basiret) diye adlandırdığı üst şahsiyet erdemi bu noktada bize de aslında çok şey anlatabilecektir. Phronesis, her şeyden önce iyi ve kötüyü tefrik etmeyi bilmekle beraber uygun karar verip, bunu uygulamaya tekabül etmektedir. Böylesi bir tavırda, öykünülecek bir şahsiyet geliştirme imkânlarının aranması kadar, istikrarlı şekilde güçlü şahsiyet inşasına giden yolda faziletli hali, tavrı ve huyu devam ettirmenin öneminin de kabul edilmesi söz konusudur. Bu güçlü kabuldür ki şahsiyetin zorluk ve sıkıntı altında sarsılmama, pes etmeme gücünü kişiye sunabilir.

Son olarak Aristoteles ile ilgili açtığımız bahsi, onun kapatamadığı bir açığı zikrederek kapatalım. Aristoteles’te phronesis/basiret erdemi aklıbaşındalık olarak da anlaşılır. Kuşkusuz aklı yaratan, onu insanın baş tacı etmiştir. Ancak bu, akla kontrolsüz ve sınırsız bir güç vermek manasını taşımaz. Her ne kadar, vicdan ve irade, aklı baş tacı edip, iyiyi ve güzeli görüp duyabilen hale geliyorlarsa, aklın da kendi gücünün ve sınırının farkına varması gerekir ki akıl da hakikatin görücüsü ve duyucusu haline gelebilsin.

Fakat ne var ki akıl, kontrolsüz gücü kullanan bir mekanizma haline getirildiğinde araçsallaşma ve kişinin bencilliğinin acımasız meşrulaştırıcısı haline bürünebilir. Bu haliyle akıl, birleştiren değil ayıran, adaletin temin imkânı değil, zulmün icbar edici tehdidi haline dönüşebilir. Aklın ilahi bir öz taşıdığına ilişkin yorum, onun tanrılaşmamasını, daha ziyade ilahî terbiye altında bulunması gerektiğini ona hatırlatmalıdır. Ancak Aristoteles’in anlayışında akıl, insan için sınırsızlığın ve sonsuzluğun remzi olduğu için onunla insan tanrılaşma imkânlarını deneyimleme hakkına sahip görünür. Kuşkusuz bu husus, insanlığa kül/tümel olarak değil cüz/tikel olarak fayda ve menfaat sağlayabilir, ne var ki bu fayda ve menfaat birileri için söz konusu olacağı için diğerleri bu durumdan acı/zulüm çekecek/göreceklerdir. Dünya tarihini göz önüne aldığımızda bunun zalimler ve mazlumlar diyalektiğini meydana getirdiğini hatırlayabiliriz

TOHUM

Previous Article
  • Günün Yazısı

BASİRET, VİCDAN ve İRADENİN GÖRMESİ

  • 12 Temmuz 2021
  • TOHUM
View Post
Next Article
  • Günün Yazısı

MUSTAFA ÖCAL İLE İMAM HATİP LİSELERİ ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ

  • 12 Temmuz 2021
  • TOHUM
View Post
Kategoriler
  • Eski Sayılar (16)
  • Günün Yazısı (215)
  • Nostalji Tohum (19)
  • Tohum Dergisi (171)
  • Yazarlar (3)
Facebook
Navigation
  • Tohum Dergisi
  • Günün Yazısı
  • Yazarlar
  • Eski Sayılar
Arşivler
  • Temmuz 2021 (5)
  • Nisan 2021 (43)
  • Haziran 2020 (1)
  • Mayıs 2020 (1)
  • Nisan 2020 (7)
  • Mart 2020 (1)
  • Temmuz 2019 (7)
  • Haziran 2019 (11)
  • Şubat 2019 (16)
  • Ocak 2019 (19)
  • Aralık 2018 (9)
  • Kasım 2018 (2)
  • Ekim 2018 (4)
  • Nisan 2018 (9)
  • Mart 2018 (11)
  • Şubat 2018 (1)
  • Aralık 2017 (5)
  • Kasım 2017 (9)
  • Ekim 2017 (2)
  • Temmuz 2017 (4)
  • Haziran 2017 (12)
  • Mayıs 2017 (13)
  • Nisan 2017 (4)
  • Mart 2017 (20)
  • Şubat 2017 (2)
  • Ocak 2017 (9)
  • Aralık 2016 (6)
  • Kasım 2016 (8)
  • Ekim 2016 (2)
Tohum
  • Tohum Dergisi
  • Günün Yazısı
  • Yazarlar
  • Eski Sayılar
Tohum Dergisi

Input your search keywords and press Enter.